Türkiye Sakatlar Derneği Gaziosmanpaşa Şubesi; 3 Aralık Dünya Engelliler Günü sebebiyle iki ayrı basın açıklaması yayınladı.

• Tarih: 05 Aralık 2022
• Yazar:

Türkiye Sakatlar Derneği Gaziosmanpaşa Şubesi; 3 Aralık Dünya Engelliler Günü sebebiyle iki ayrı basın açıklaması yayınladı.

Türkiye Sakatlar Derneği(TSD) Gaziosmanpaşa Şubesi; 3 Aralık Dünya Engelliler Günü sebebiyle “İnsanca ve Eşit Koşularda Yaşamak İstiyoruz” ve “Engeli Sporcular Türkiye’yi Şampiyonluklara Taşıyor” başlıkları ile iki ayrı basın açıklaması yayınladı. TSD Gaziosmanpaşa Şubesi Başkanı Engin Ekinci; sözkonusu düzenlemelerin, anayasa ve kanunlarda yer almasına rağmen uygulanmamasına dikkat çekti.

İŞTE O AÇIKLAMALAR:

 “İNSANCA VE EŞİT KOŞULLARDA YAŞAMAK İSTİYORUZ!”

Birleşmiş Millet tarafından alınan bir kararla 1992 yılından itibaren 3 Aralık tarihi “Dünya Engelliler Günü” kabul edilmiştir. Bu şekilde engellilerin sorunları, beklentilerinin dünya kamuoyu ile paylaşılmasına, toplumda farkındalık yaratılması ve çözüm üretmesi gerekenlerin uyarılmasına çalışılmaktadır. Uluslararası sözleşmeler ve ulusal düzenlemelerle engellilerin yaşamını daha iyi hale getirme, hayata eşit katılımını sağlama yönündeki çabalar bir kez daha gözler önüne serilmektedir. Engelli hakları yönünden Türkiye’de iki temel hukuksal düzenleme yapılmıştır. 2005 yılında  5378 sayılı Engelli Hakları Hakkında Kanun yürürlüğe girmiş ve ardından 2008 yılında Birleşmiş Milletler Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşme’nin ulusal mevzuatımızın bir parçası olmuştur.

Ancak bu olumlu gelişmeler, gündelik yaşamda istenilen sonuçları vermemiştir. Devlet başta olmak üzere Sözleşme ve Yasa’da öngörülen yükümlülükler tam olarak yerine getirilmemiştir. Bunun sonucunda engelliler sahip olduklarını düşündükleri haklara aslında ulaşamamış, yararlanamamıştır. Daha da vahim olan ise engelliler sahip olduklarını da yitirmeye, giderek daha fazla ötelenmeye, görünmez hale hatta yaşayamaz hale getirilmeye başlanmıştır. Bu çarpık gidişe son verilmelidir. Engelliler olarak şu acil taleplerimizi halkın ve Meclisin dikkatine sunuyoruz:

• Sağlık raporları Dünya Sağlık Örgütü ölçütlerine göre düzenlenmeli, bu şekilde engellilerin çalışma, emeklilik başta olmak üzere haklarından adil şekilde yararlanmalarının önü açılmalıdır. Keyfi kural değişiklikleri nedeniyle emeklilik hakları elinden alınanlara hakları iade edilmelidir.
• 2005 yılından beri toplu ulaşımın engellilere uygun hale getirilmesinin ertelenmesine son verilmeli, eski araçlar düzeltilmeli, koşullara uygun yeni araçlar alınmalıdır.
• Devlet memurları ve iş kanunlarındaki istihdam kotaları eksiksiz uygulanmalıdır. Boş kadrolara atamalar gecikmeksizin yapılmalıdır. Engellilere insanca çalışma koşulları sağlanmalıdır.
• Evde bakım yardımı ve engelli aylığı almak için gerekli koşullar keyfiyetten çıkarılmalı, gelir ölçütü aileye göre değil yararlanacak engelliye göre belirlenmelidir. Bakım yardımı ve engelli aylığı insanca yaşanacak düzeye çekilmelidir.
• Engellilerin kullandığı ilaç, ortez, protez,bez gibi yaşamımız için gerekli sağlık ürünleri ve destekleri SGK tarafından tümüyle karşılanmalıdır. Sağlık Uygulama Tebliği buna göre değiştirilmelidir.
• Engellilerin özellikle zihinsel engellilerin eğitimi özel sektöre bırakılmamalı, devlet okullarında yeterli derslik, eğitmen, danışman bulundurulmalı, rehabilitasyon derslerinin saatleri yeterli düzeye çıkarılmalıdır.
• Engellilerin haklarından tam ve eksiksiz yararlanmalarının önü açılmalı, adil, eşit ve insanca bir yaşam hakkımız tanınmalıdır.

“ENGELLİ SPORCULAR TÜRKİYE’Yİ ŞAMPİYONLUKLARA TAŞIYOR”

Birçok dünya ülkesinde olduğu gibi ülkemizde de spor denilince akıllara gelen birkaç branş olmaktadır. Kamu ve özel hemen bütün destekler futbol, basketbol gibi popüler spor branşlarına yönelmektedir.

Bütün spor dallarını desteklemesi gereken devlet dahi bu konuda branşlar arasında ayrım yapmakta, özellikle futbol kayırılmakta ve tüm olanaklar bu alana aktarılmaktadır. Ayrım yalnızca spor branşları arasında yoktur. Sporcular açısından da ciddi bir ayrım bulunmaktadır. Engelliler hemen her alanda olduğu gibi spor alanında da dışarıda bırakılmaktadır. 1990 yılında basketbol alanında ilk adımların atıldığı tarihlerde bir kamu görevlisinin söylediği şu sözler bir bakıma genel eğilimi yansıtmaktadır; “Sağlamlar spor yapamazken engelliler nasıl spor yapacak!”  Oysa engelliler kendilerine en küçük olanak verildiğinde büyük başarılara adlarını yazdırabilmektedir. 1990’dan bu yana Türkiye’nin “sağlam” sporcularının dünya kupalarında, olimpiyatlarda göremediği başarı tabloları engeller tarafından yaratılmaktadır. Engelliler ortak bir federasyon çatısı altında 18 dalda dünya genelinde mücadele vermektedir. Dünya, Avrupa ve Paralimpik olimpiyatlarında birçok dalda şampiyonluklar, madalyalarla engelli sporcular övgüyü ve desteği hak etmektedir. Bu destek kutlama mesajları, kabuller ve ziyaretlerden ibaret kalmamalıdır. Başarılı sporcularımızın sayısının artması kurumsal olarak bu alanda yatırımların, teşviklerin, mali desteklerin, erişilebilirliğin artırılmasına bağlıdır. Sürdürülebilir bir başarı grafiği ancak yapısal olarak, her yaşta spor yapmak isteyen engellileri teşvik edecek bir destek sistemiyle yaratılabilir. Bunun için kamunun, özel sektörden de katkı alarak engellilerin rahat erişebileceği, yararlanabileceği spor tesislerini artırması, spor dallarının tümüne gerekli ilgi ve desteği sağlaması, sporcuların özenli şekilde eğitimine önem verilmesi gerekmektedir. Merkezi ve yerel yönetim bütçelerinde yeterli paylar ayrılmalıdır. Engelli sporcular ve sporcu adayları yeni başarılar kazanmaya hazırdır. Yeterki onları görebilelim, önlerini açabilelim, hak ettikleri değeri verebilelim.